Prepared by Davut Saydam
OBLIGATION ZORUNLULUK
HAVETO/HAS TO -MEK ZORUNDA
Yapmak zorunda olduğumuz yada yapmak zorunda olmadığımız işleri anlatmak için kullanılır.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Have to Verb (eylemin yalın hali)
Has to Verb (eylemin yalın hali)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Dont have to Verb (eylemin yalın hali) -mek zorunda değil
Doesnt have to Verb (eylemin yalın hali) -mek zorunda değil
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
I have to
You have to
We have to
They have to
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
She has to
He has to
It has to
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Examples
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Positive : Olumlu
I have to help my family Aileme yardım etmek zorundayım.
She has to help her family O, kendi ailesine yardım etmek zorunda.
Negative : Olumsuz
They dont have to go. Onlar, gitmek zorunda değiller.
She doesnt have to go. O, gitmek zorunda değil.
Question : Soru
Do you have to write? Sen, yazmak zorunda mısın?
Yes, I do./ No, I dont.
Does she have to read? O, okumak zorunda mı?
Yes, she does./
No, she doesnt.
MUST -MELİ-
Yapmak zorunda olduğumuz yada yapmak zorunda olmadığımız işleri anlatmak için kullanılır. Özellikle, kendimizle ilgili görevlerimizi anlatmak için kullanılır.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Do Yap
Must do Yap-malı
Mustnt do Yap-mamalı.
Must kelimesinden sonra eylemin yalın hali (ek almamış hali) kullanılır. Tüm özneler (işi yapan kişi yada varlıklar) için tekil yada çoğul farketmez, hepsinde MUST yardımcı fiili kullanılır.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
I must
You must
We must
They must
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
She must
He must
It must
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Examples
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Positive : Olumlu
I must do the laundry Çamaşırları yıkamalıyım.
She must do the laundry O, çamaşırları yıkamalı.
Negative : Olumsuz
They mustnt go. Onlar, gitmemeliler.
She mustnt go. O, gitmemeli.
Question : Soru
Must you write? Sen, yazmalı mısın?
Yes, I must./ No, I mustnt.
Must she read? O, okumalı mı?
Yes, she must./
No, she mustnt.
NEED -GEREKLİ/GEREKİR-
Neednt, gerek yok, zorunda değil
anlamında gereksizlik bildirir. Yasaklama belirtmez.
Positive : Olumlu
I need to go. Gitmem gerekiyor./gitmeye ihtiyacım var.
They need to listen. Onların dinlemeleri gerekir/Dinlemeye ihtiyaçları var.
She needs to study. Onun çalışması gerekir/Çalışmaya ihtiyacı var.
Negative : Olumsuz
Neednt , gerek yok, zorunda değil
anlamında gereksizlik bildirir. Yasaklama belirtmez.
You neednt lend me
any money. I have enough. Bana
para vermene gerek yok. Yeterince var.
You neednt pay the
money now. You can give it later. Şimdi parayı ödemene gerek yok. Sonra
verebilirsin.
She neednt come to my office. Ofisime gelmesine gerek yok
I neednt take an
umbrella. It isnt raining. Şemsiye
almama gerek yok. Yağmur yağmuyor.
Question : Soru
Do they need to listen Dinlemeleri gerekir mi/Dinlemeye ihtiyaçları var mı?
Yes, they do./ No, they dont.
Does he need to study? Onun çalışması gerekir mi?/Çalışmaya ihtiyacı var mı?
Yes, she does./ No, she doesnt.
BE FORBIDDEN TO YASAK
Bir eylemin yasak olup, olmadığını anlatır. Eylemin yalın hali kullanılır.
Şimdiki zamanda BE Kelimesi yerine am, is, are kelimelerinden birisi kullanılır.
Geçmiş zamanda ise BE Kelimesi yerine was, were kelimelerinden birisi kullanılır.
Positive : Olumlu
It is forbidden to park here Buraya park yapılması yasaktır.
Negative : Olumsuz
It is not forbidden to park here Buraya park yapılması yasak değildir.
Question : Soru
Is It forbidden to park here Buraya park yapılması yasak mı?
Yes, it is / No, it is not.
BE ALLOWED TO İZİN
VERİLİR
Bir eyleme izin verilip, verilmediğini anlatır. Eylemin yalın hali kullanılır.
Şimdiki zamanda BE Kelimesi yerine am, is, are kelimelerinden birisi kullanılır.
Geçmiş zamanda ise BE Kelimesi yerine was, were kelimelerinden birisi kullanılır.
Positive : Olumlu
Im allowed to go. Gitmeme izin var./ İzin verilir.
You are allowed to go. Sizin gitmenize izin var./ İzin verilir.
She is allowed to go. Onun gitmesine izin var./ İzin verilir.
Negative : Olumsuz
Im not allowed to park here. Buraya park etmeme izin yok. /izin verilmez/verilmiyor..
You are not allowed to listen to the music. . Müzik dinlemenize izin yok izin verilmez/verilmiyor..
She is not allowed to make noise. Onun gürültü yapmasına izin yok./izin verilmez/verilmiyor.
Question : Soru
Are they allowed to swim in the pool? Havuzda yüzmelerine izin var mı?
Yes, they are. / No, they are not.
Is she allowed to swim in the river? Onun, havuzda yüzmelerine izin var mı?
Yes, she is / No, she is not.