Davut Saydam, Teacher of English

 

PRESENT PERFECT TENSE (Yakın Geçmiş zaman)

Türkçe'deki zaman tanımlarına göre tam isim vermek mümkün değildir. Hem devam eden, hem henüz tamamlanmış, hem de ömrümüz boyunca yaptığımız işler, yaşanan deneyimler için kullanılabilir. Bu kullanımlar, aşağıda açıklanmıştır.


Cümle yapısı    (Sentence Structure)

 

Üçüncü tekil şahıslar (he, she, it) ve tekil isimler (Ali, Ayşe, Fatma, the cat, the girl, the student,...) için "has" yardımcı fiili kullanılır.

Diğer şahıslar (I, you, we, they) ve çoğul isimler ( Ali and Ayşe, the cats, the girls, the students,...) için "have" yardımcı fiili kullanılır.

Yardımcı fiil, hiçbir zaman gizlenmez. Olumlu, olumsuz ve soru cümlelerinde mutlaka bulunur. Bu yardımcı fiillerden sonra, fiilin V3 (past paticiple) hali kullanılır.

 

Olumlu cümle

Olumsuz cümle

Soru cümlesi

 

 S + have/has V3

 S + have/has not + V3

 Have/has + S + V3?

 

Özne + have/has + V3

Bu cümle yapısını oluşturabilmek için düzensiz fiillerin V3 (Past Participle) halinin ezberlenmesi gerekir. 

Düzensiz fiil listesinde olmayan fiillerin yalın (V1) hallerine, (-ed, -ied, -d) eklerinden birisi getirilerek V3 hali elde edilir. Düzenli fiillerin V2 ve V3 halleri aynıdır.

 

 

I

You

We

They

Ali And Ayşe

The students

The cat

 have spoken.

 

He

She

It

Ali

Ayşe

The student

The cat

 has spoken.

 

 

  Kullanıldığı Yerler      (Functions) 

 

1. Geçmişte yapılmış ve sonucu elimizde olan işleri anlatmak için kullanılır

Örneğin, evimizi yeni boyamış ve boya henüz kurumamış ise, işin sonucu elimizde olduğu için, bu durumu;

 

                We have painted our house. (Evimizi boyadık.)      cümlesi ile ifade ederiz.

                                 V3

           

Eğer, evimizi boyamış ve üzerinden zaman geçmiş ise, ve bu işin sonucu bugünü etkilemiyorsa, o zaman, "past simple tense" kullanırız.

                We painted our house. (Evimizi boyadık.)

                            V2

Buradan, "present perfect tense" (have/has + V3) sonucu günümüzü etkileyen, sonucu elimizde olan yakın geçmiş zamanı anlattığı görülür.

Olayın etkileri geçmiş ise, işin ne zaman yapıldığı daha önemli ise, kesin zaman belirtilerek, past simple (V2) ile anlatmak daha doğrudur.

 

2. Bir şeyi hayatımızda, şimdiye kadar hiç yapıp yapmadığımızı anlatmak için kullanılır.

 

            Have you ever gone to Paris?  (Sen hiç Paris'e gittin mi?)

            -- Yes, I have gone to Paris twice.  (Evet, Paris'e iki kez gittim.)

 

            Have you ever been to Paris?  (Sen hiç Paris'te bulundun mu?)

            -- Yes, I have been to Paris twice.  (Evet, Paris'te iki kez bulundum.)

 

Burada, cümlenin sonuna "zaman ifadesi" kullanılmaz. Çünkü, bu cümle yapısı bu şekilde kullanıldığında, bu (have/has +V3) yapısının içinde "up to now" (şimdiye kadar) yada "in your life" (hayatın boyunca) gibi bir anlam gizlidir.

Olayın çok yıllar önce olmuş olması önemli değildir. Bu kullanımın, yakın geçmiş ile ilgili yoktur. Sadece, işin şimdiye kadar hiç yapılıp yapılmadığını anlatır.

Eğer, bir kişinin, bu eylemi geçmişte ne zaman yaptığını anlatmak gerekiyorsa, o zaman, "present perfect tense" ile değil de, "past simple" ile anlatmak gerekir.

Eylemin yapılıp, yapılmadığı yani kendisi önemli ise have/has V3 kullanılır. Eylemin geçmişte ne zaman yapıldığı önemli ise V2 (did.V1) ile anlatmak daha doğru olur.

 

        Örneğin:

        Did you go to Paris?  (Parise Gittin mi?)

        Yes, I went to Paris, last year.  (Evet, geçen yıl, Paris'e gittim.)

        I have gone to Paris last year. cümlesinde, geçmiş zaman ifadesi "last year" kullanılamaz.

       

        Çünkü, present perfect tense, kullanıldığında, içinde, "şimdiye kadar" anlamı gizlidir.

        Bu nedenle başka bir zaman ifadesi kullanılmaz.

      

        Burada, geçmişe ait kesin bir zaman (last year) verilmiş olduğu için, "past simple" daha uygundur.

 

3. "Already, Just, Yet, Ever, Never" gibi kelimeler ile yakın geçmişi anlatmak için kullanılır.

   

    Already : zaten, halihazırda,          (Olumlu cümlelerde, fiilden önce)

    Just        : demin, henüz, az önce,   (Olumlu cümlelerde, fiilden önce)

    Yet         : henüz, şimdiye kadar,     (Olumsuz ve soru cümlelerinde, cümle sonunda)

    Ever       : Hiç                                  (Soru cümlelerinde, fiilden önce)

    Never     : Hiç                                 (Olumlu cümlelerde fiilden önce kullanılır ancak olumsuz anlam taşır.)

 

    -Have you ever cooked omlette?    (Hiç omlet pişirdin mi?)

          *Yes, I have cooked omlette many times.   (Evet, bir çok kez pişirdim.)

          *No, I never.                                              (Hayır, asla.)

          *No, I haven't.                                            (Hayır, yapmadım.) 

    - Have you finished your work yet?              (Çalışmanı şimdiye kadar bitirdin mi?)

          * No, not yet.                                        (Hayır henüz değil.)

          * No, I haven't finished my work yet.     (Hayır, henüz çalışmamı bitirmedim.)

          * Yes, I have already finished my work.  (Evet, çalışmamı zaten bitirdim.)

          * Yes, I have just finished my work.        (Evet, çalışmamı demin/az önce bitirdim.)

 

4. Present Perfect Tense, "Since" ve "for" ile başlayan zaman ifadeleri ile birlikte kullanılır ve

bir işin ne kadar süredir yapılmakta olduğunu anlatır.

 

  For + period of time (süre)

 Since + time (Başlangıç zamanı)

  for 2 hours      (iki saattir)

 since 1980   (1980 den beri)

  for 5 days       (beş gündür)

 since this morning (bu sabahtan beri)

  for 10 years    (on yıldır)

 since yesterday (dünden beri)

  for two weeks (iki haftadır)

 since 2 o'clock  (saat ikiden beri)

  for ten months  (on aydır)

 since I was a child  (çocukluğumdan deri)

  for a day  (bir gündür)

 since I came here (buraya geldiğimden beri)

      

        I have studied.  (Ben çalıştım.) zaman ifadesi olmayınca, geçmiş zaman olarak anlam vermek daha doğrudur.

 

        I have studied for 2 hours. (İki saattir çalışıyorum.) (İki saattir çalışmaktayım.)

 

        I have studied since this morning. (Bu sabahtan beri çalışıyorum.) (Bu sabahtan beri çalışmaktayım.)

 

 

        Dikkat ederseniz, "since" yada "for" ile kullanıldığında, sanki şimdiki zaman gibi Türkçe'ye çeviriyoruz.

 

           Peki, neden şimdiki zaman da süre vermiyoruz?

            Örneğin: I'm studying (Ben çalışıyorum.) cümlesi şimdiki zaman bir cümledir.

            Ancak, bu cümle yapısında süre verilemez.

            Çünkü, bu cümlenin bir tek zaman ifadesi vardır. O da "now" (şimdi) kelimesidir.

            Şimdiki zaman, sadece konuşma anında yapılmakta olan eylemleri anlatır.

            Bundan dolayı, geçmişten bugüne kadar, süreyi anlatmaz.

            Bu nedenle;

            Bir işin ne kadar süredir yapılmakta olduğunu anlatmak için "present perfect tense" + for/since...

            kullanılır.

    

            I have watched TV.     (Ben Tv izledim.)

            I have watched TV for 3 hours      (Üç saattir TV izliyorum.)

           We have watched TV since 8 o'clock      (Saat sekizden berir TV izliyoruz.)

 

 

 

 

 

 

Ana Sayfa (Main Page)=>